MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde başlayan ‘Terörsüz Türkiye’ süreci PKK cephesinden gelen açıklamalarla yeni bir kritik dönemece girdi. 11 Temmuz’da Irak’ın Süleymaniye kentinde sembolik olarak silahlarını bırakan 30 kişilik PKK grubunun ardından örgüt sözcülerinden sert ve tehdit içeren mesajlar geldi.
Terör örgütü PKK’nın “Barış ve Demokratik Toplum Grubu” sözcülerinden Tekin Muş, silah bırakma sürecinin devam etmeyeceği sinyalini verdi. Muş, sürecin ilerleyebilmesi için devletin somut adımlar atması gerektiğini vurgulayarak “Şu anda gündemimizde ikinci bir grubun silah bırakması yok” ifadelerini kullandı. Devlet ve hükümetten yasal ve siyasi zemin sağlanmadığı sürece benzer girişimlerin tekrarlanmayacağını belirten Muş, sürecin tamamen karşılıklı adımlara bağlı olduğunu dile getirdi.
Devletten Beklenen Somut Adımlar
Bir diğer sözcü Tekoşin Ozan’da sürecin devamı için devletin tutumunun belirleyici olduğunu söyledi. “Devletin harekete geçmemesi halinde bu ilk ve son grup olacaktır” diyen Ozan, örgütün bu eylemiyle ciddi ve samimi olduğunu ancak bundan sonrası için beklentinin karşılanmaması durumunda sürecin tıkanacağını aktardı. Ozan, devletin atacağı adımların barış sürecinin geleceğini doğrudan şekillendireceğini ifade etti.
Öcalan’ın Serbest Bırakılması Şart
PKK’nın diğer sözcüsü Nedim Seven ise sürecin tamamen barışa dönmesi için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün ve cezaevindeki siyasi tutukluların serbest bırakılmasının şart olduğunu söyledi.
Seven bu adımlar atılmadığı sürece silahların gündemde olmaya devam edeceğini belirtti. “Kürt halkına yönelik yeni saldırılar ve demokratik siyasetin önünün tıkanması bölgedeki gerilimi artıracak ve silahların yeniden kullanılmasına yol açacaktır” diyen Seven, barış için önemli somut adımların şart olduğunu vurguladı.
