İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail’in uluslararası sularda Küresel Sumud Filosu’na düzenlediği saldırıya ilişkin yeni bir adım attı. Savcılık tarafından yapılan açıklamada Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan filoya yönelik İsrail donanmasının müdahalesinde Türk vatandaşlarının alıkonulduğu hatırlatıldı. Bu kapsamda 24 Türk vatandaşıyla ilgili hukuki sürecin başlatıldığı bildirildi.
Açıklamada soruşturmanın yalnızca diplomatik değil aynı zamanda uluslararası hukuk çerçevesinde de ele alındığı vurgulandı. Olayın hem Türkiye’nin yetki alanı hem de uluslararası hukuk hükümleri açısından ciddi ihlaller içerdiği ifade edildi.
Hukuki Dayanaklar ve Suçlamalar
Başsavcılığın açıklamasında yürütülen soruşturmanın hukuki dayanakları da detaylandırıldı. Buna göre Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi hükümleri Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 15. maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 12 ile 13. maddeleri sürece esas alınarak dosya hazırlandı.
Savcılık, İsrail’in müdahalesini “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” “ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” “nitelikli yağma” “mala zarar verme” ve “eziyet” suçları kapsamında değerlendirdi. Bu kapsamda İsrail’in saldırısının yalnızca askeri bir operasyon değil aynı zamanda ciddi bir insan hakları ihlali olduğunun altı çizildi.
Soruşturmanın Önemi ve Uluslararası Boyutu
Başlatılan soruşturmanın sadece mağdur Türk vatandaşlarının haklarının korunması açısından değil uluslararası hukuk düzeni bakımından da kritik olduğu belirtiliyor. Türkiye bu süreçle birlikte hem kendi vatandaşlarının güvenliğini hem de uluslararası sularda seyrüsefer özgürlüğünün korunmasını hedefliyor.
Soruşturmanın uluslararası platformlarda da gündeme taşınabileceğini sürecin diplomatik boyutunun da yakından takip edileceğini ifade ediliyor. Özellikle Birleşmiş Milletler ve ilgili insan hakları kuruluşlarının gelişmelerden haberdar edilmesi bekleniyor.
