Türk Hava Yolları (THY) ABD’li uçak üreticisi Boeing ile yaptığı kapsamlı anlaşma kapsamında toplam 225 uçak siparişi verdiğini duyurdu. Anlaşma 2029-2034 yılları arasında teslim edilecek uçakları kapsıyor ve şirketin uzun vadeli filo yenileme stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.
THY’nin Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden yaptığı açıklamaya göre Boeing’den 50’si kesin 25’i opsiyon olmak üzere toplam 75 adet B787-9 ve B787-10 Dreamliner uçağı satın alınacak. Bu uçaklar 2029-2034 yılları arasında teslim edilecek ve modernize edilmiş filonun temelini oluşturacak. Açıklamada, uçaklar için kanat üstü motor yedek motor ve bakım hizmeti alımı konusunda Rolls-Royce ve GE Aerospace ile görüşmelerin devam ettiği belirtildi.
THY’nin açıklamasında siparişin “Ortaklığımızın tüm paydaşları için yüksek değer üretecek şekilde ortaya koyduğu Stratejik Plan kapsamında” gerçekleştirildiği vurgulandı. Bu, havayolu şirketinin uzun vadeli büyüme hedefleri ve operasyonel verimliliği artırma stratejisiyle uyumlu olarak değerlendiriliyor.
737 MAX Siparişi İçin Son Görüşmeler
Boeing ile yürütülen diğer görüşmeler kapsamında 100’ü kesin 50’si opsiyon olmak üzere toplam 150 adet 737-8/10 MAX tipi uçağın alımı da gündemde. Bu uçakların motorları için CFM International ile yürütülen müzakereler olumlu sonuçlanırsa siparişin tamamlanacağı bildirildi. THY bu uçaklarla kısa ve orta mesafe operasyonlarını güçlendirmeyi hedefliyor.
2035’te Tamamen Yeni Nesil Filo
THY yetkilileri söz konusu uçak siparişlerinin devreye girmesiyle birlikte 2035 yılına kadar filosunun tamamen yeni nesil uçaklardan oluşacağını açıkladı. Bu dönüşüm sayesinde şirketin operasyonel verimliliğinin artması ve yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 6 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.
THY’nin bu dev yatırımının sadece kapasite artırımıyla sınırlı kalmayıp aynı zamanda yakıt verimliliği bakım maliyetlerinin düşürülmesi ve yolcu konforu açısından da önemli bir adım olduğunu belirtiliyor. Bu sipariş Türk havacılık sektörünün küresel pazardaki rekabet gücünü artıracak ve THY’yi uzun vadede bölgesel ve uluslararası alanda daha güçlü bir oyuncu haline getirecek.
