Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Valday Uluslararası Tartışma Kulübü’nün 22’nci oturumunda yaptığı açıklamalarla dünya gündemini yeniden şekillendirdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için önerdiği plana değinen Putin, şartlı bir destek mesajı verdi.
Rus lider “Gazze’deki trajedi iki devletli çözüm sürecine katkı sağlayacaksa bu planı destekleriz” dedi. Ayrıca bölgedeki yönetimin Filistin lideri Mahmud Abbas tarafından yürütülmesinin daha uygun olacağını vurguladı.
NATO İddialarına Sert Yanıt
Toplantıda yöneltilen sorular üzerine Rusya’nın bir sonraki hedefinin NATO olacağı yönündeki iddialara da yanıt veren Putin bu iddiaları kesin bir dille reddetti. “Rusya’nın NATO’ya saldıracağı söylemleri tamamen saçmalık” ifadesini kullanan Putin, Batı’nın yüzyıllardır Rusya’yı düşman olarak gördüğünü dile getirdi.
Avrupa’nın militarizasyon politikasına karşılık olarak Rusya’nın da kararlı bir duruş sergileyeceğini kaydeden Putin, “Asla zayıflık göstermeyeceğiz her hamlemiz etkili olacak” dedi.
Batı’ya Ukrayna Eleştirisi
Putin, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’daki savaşı sürekli körüklediğini öne sürdü. Batı’nın Ukrayna halkı için gerçekten endişe duymadığını aksine onları feda edilebilir bir unsur olarak gördüğünü belirten Rusya lideri, “Eğer NATO sınırlarımıza dayanmasaydı bu çatışma hiç yaşanmazdı” dedi.
Putin, dünyada artık tek taraflı kararlarla ilerlemenin mümkün olmadığını ve her ülkenin kendi çıkarlarını korumak için zaman zaman çatışmalara sürüklenebileceğini savundu.
Yaptırımlar ve Rusya’nın Direnci
Konuşmasında son yıllarda artan yaptırımlara da değinen Putin, Batılı ülkelerin ekonomik baskılarla Rusya’yı zayıflatmak istediğini söyledi. Ancak bu çabaların başarısız olduğunu belirten Putin, “Eşi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kaldık ama bu süreçte ne kadar dirençli olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik” ifadelerini kullandı.
Putin’in özellikle Trump’ın Gazze planına yönelik açıklamaları hem Orta Doğu’daki dengeler hem de Rusya’nın Batı ile ilişkileri açısından dikkat çekici bulundu. Rusya lideri çözüm odaklı mesajlar vermekle birlikte Avrupa ve ABD’ye yönelik sert eleştirilerini de sürdürdü.