Bolu’nun ünlü kayak merkezi Kartalkaya’da 21 Ocak’ta yaşanan ve tüm Türkiye’yi derinden sarsan Grand Kartal Otel yangınıyla ilgili hazırlanan iddianame Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
78 kişinin hayatını kaybettiği 133 kişinin ise yaralandığı olayla ilgili otelin sahipleri yöneticileri ve kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu 32 kişi hakkında ciddi suçlamalar yöneltildi. İddianamede bazı sanıklar için bin yılı aşan hapis cezaları talep ediliyor.
13 Kişiye Olası Kastla Öldürmeden 1998’er Yıl Ceza Talebi
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 98 sayfalık iddianamede Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül ve ailesiyle birlikte belediye yetkililerinin de bulunduğu 13 sanığın “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından toplamda kişi başı 1998 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Sanıklar arasında otelin yöneticileriyle birlikte Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve bir itfaiye eri de bulunuyor. İddianamede bu isimlerin yangın riskini bildikleri ve gerekli önlemleri almadıkları vurgulanıyor.
19 Kişiye Bilinçli Taksirden 22 Yıl 6 Aya Kadar Hapis Talebi
Olayın ardından yapılan teknik ve adli incelemeler neticesinde otelin teknik personeli, mutfak çalışanları, iş güvenliği uzmanları, LPG bakım görevlileri ve sertifikasyon firması yetkilileri de dahil olmak üzere 19 kişi hakkında da dava açıldı. Bu kişiler için “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor. Sanıklar arasında kamu görevlileri ve ruhsat denetiminden sorumlu eski yöneticiler de yer alıyor.
Facianın Ardından Gözler Mahkeme Sürecine Çevrildi
Türkiye’yi yasa boğan Kartalkaya faciasında adalet arayışı sürüyor. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianameyle birlikte kamuoyunun dikkatle takip ettiği bu davada ilk duruşmanın önümüzdeki aylarda yapılması bekleniyor. Özellikle kamu görevlilerine yöneltilen “olası kast” suçlaması benzer olaylarda sorumluluk sınırlarının nasıl çizileceğine dair önemli bir emsal olabilir. Adli sürecin nasıl ilerleyeceği hem mağdur aileleri hem de kamu vicdanı açısından yakından izlenmeye devam edecek.
