İsrail ile Suriye arasında tansiyon yeniden yükseldi. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, işgal altındaki Golan Tepeleri’ne Suriye tarafından atıldığı öne sürülen iki roketle ilgili açıklamalarda bulundu. Katz, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yı hedef alarak roket saldırılarından doğrudan sorumlu olduğunu iddia etti. Açıklamaları sosyal medya platformu X üzerinden yapan Katz, İsrail’in karşılık vermekte tereddüt etmeyeceğini vurguladı.
İsrail ordusu iki roketin Suriye tarafından atıldığını ve Golan Tepeleri’nde açık araziye düştüğünü belirtti. Roket saldırılarının ardından İsrail topçu birlikleri misilleme olarak Suriye topraklarına atışlar başlattı. Suriye devlet ajansı SANA ise saldırıların ülkenin güneybatısındaki Dera bölgesinde yer alan Yermuk Havzası’nı hedef aldığını duyurdu.
İsrail’den Misilleme Açıklaması
Bakan Katz’ın yaptığı sert açıklama sonrası bölgede alarm seviyesi yükseldi. Katz, “Suriye topraklarından İsrail’e yönelen her saldırının sorumluluğu bizzat Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya aittir” diyerek İsrail’in kapsamlı bir karşılık hazırlığında olduğunun sinyalini verdi. İsrail ordusunun kısa süre içinde Suriye’ye karşı yeni bir askeri operasyon başlatabileceği belirtiliyor.
İsrail daha önce de Golan çevresinde yaşanan her saldırıyı Şam yönetimini hedef alarak yanıtlamıştı. 2 Mayıs’ta Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarında gerçekleştirilen hava saldırısı ve aynı gece 5 farklı şehirde düzenlenen 14 hava saldırısı Tel Aviv yönetiminin bölgedeki sert tutumunu gözler önüne sermişti.
Golan Tepeleri Yine Gündemde
İsrail, 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ni stratejik bir savunma hattı olarak görüyor. 8 Aralık 2024 tarihinde tampon bölgeyi işgal eden İsrail ordusu o tarihten itibaren Suriye’nin iç kesimlerine yönelik saldırılarını artırdı. Şam’a yalnızca 20 kilometre uzaklıktaki alanlara kadar ilerleyen İsrail birlikleri özellikle rejimin yıkılmasının ardından Suriye’deki bazı hedefleri sık sık vuruyor.
Golan çevresindeki bu son gelişme bölgedeki kırılgan dengeleri yeniden sarstı. Uzmanlar önümüzdeki günlerde iki ülke arasındaki gerilimin daha da tırmanabileceği görüşünde. Uluslararası toplumun ise bu krize nasıl bir yanıt vereceği merak konusu.
