Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”, “suç işlemeye alenen tahrik”, “kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret” ve “tehdit” iddiasıyla re’sen soruşturma başlattı.
Yaşanılan gelişmenin ardından İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında açılan soruşturmayla ilgili açıklama yaptı.
Fahrettin Altun’dan Özgür Özel açıklaması
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Özgür Özel’e açılan soruşturmayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Özgür Özel’in kullandığı tehditkar ve provokatif ifadelerle milli birliği hedef aldığını belirten Fahrettin Altun, sokağa dökme açıklamasını ise sokak vesayetinin dili olarak tanımladı. Altun, hukuk devleti prensibi çerçevesinde milletin iradesinin sadece sandıkta tecelli edeceğini söyledi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Özgür Özel’e açılan soruşturmayla ilgili açıklaması şu şekilde:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel basın toplantısında sarf ettiği tehditkâr ve provokatif ifadelerle, siyasi nezaket sınırlarını aşmış, anayasal kurumlarımızı, toplumsal barışımızı ve millî birliğimizi doğrudan hedef almıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik sarf edilen hakaret içerikli sözler, kamu görevlilerine karşı sürdürülen sistematik itibarsızlaştırma kampanyaları ve en önemlisi aziz milletimizi “sokağa dökme” tehdidi, demokratik siyasetin değil sokak vesayetinin dilidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temel ilkelerinden biri olan “hukuk devleti” prensibi çerçevesinde, milletin iradesi yalnızca sandıkta tecelli eder. Sokakları adres gösteren bir anlayış ise demokrasiye değil anarşiye hizmet eder.
Devletimiz, her türlü tehdit ve provokasyon karşısında vakarını, gücünü ve kararlılığını korumaktadır. Kamu düzenini tehdit eden her türlü söylem, hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda muhakkak karşılık bulmaktadır.
Hiç kimse bulunduğu siyasi pozisyonundan dolayı milletin değerlerine meydan okuma yetkisine sahip olduğunu sanmamalıdır. Tüm siyasi aktörler sorumlu bir dille hareket etmeli, millî iradeye ve hukuki süreçlere saygı göstermelidir.
Demokrasi, tehdit, tahrik ve sokak çağrılarıyla değil millet iradesiyle ve hukuk zemininde güçlenir.”