Bilim insanları, ciltte yaşayan bazı bakterilerin güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarına karşı koruyucu bir rol oynayabileceğini keşfetti. Lyon Üniversitesi ve Fransa’daki Uluslararası Enfeksiyon Araştırmaları Merkezi’nin ortak yürüttüğü çalışmaya göre, bu bakteriler UV ışınlarına maruz kalındığında ciltte oluşan zararlı bir molekülü parçalıyor. Araştırma, cilt mikrobiyomunun bağışıklık sistemi ve güneş ışığına karşı verilen tepkilerde düşündüğümüzden daha önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Güneşe maruz kaldığımızda cilt hücreleri, trans-urokanik asit adı verilen bir maddeyi, UVB ışınlarının etkisiyle cis-urokanik aside dönüştürüyor. Daha önce yapılan araştırmalarda bu molekülün, bağışıklık sistemini baskılayan ve DNA hasarına yol açabilecek etkileri olduğu gösterilmişti. Yeni çalışmaya göre ise cildimizde yaygın olarak bulunan Staphylococcus epidermidis gibi bazı bakteriler, bu zararlı molekülü parçalayarak cilt sağlığını koruyabiliyor.
Araştırmacılar, bazı moleküllerin sağlıklı ciltte birikmesinin risk taşıdığını belirtiyor.
Araştırmacılar, söz konusu molekülün bazı durumlarda tümör ortamını asidik hale getirerek kanser hücrelerini öldürebileceğini, ancak sağlıklı ciltte birikmesi durumunda risk taşıdığını belirtiyor. İşte bu noktada, bakterilerin bu molekülü sindirme kapasitesi önemli hale geliyor. S. epidermidis bakterisinin, “urokanaz” adı verilen özel bir enzimle bu maddeyi etkisiz hale getirdiği belirlendi.
Uzmanlar, bu keşfin mikrobiyom-odaklı güneş koruma yöntemlerine kapı aralayabileceğini söylüyor. Gelecekte, cis-urokanik asidi düzenleyen ürünler ya da bakterilerin koruyucu etkisini artıran cilt bakım ürünleri, cilt kanseri riskini azaltmada yardımcı olabilir. Ayrıca bu bulgular, UV ışığıyla yapılan fototerapi gibi tedavi yaklaşımlarında da yeni stratejiler geliştirilmesini sağlayabilir.
Bilim insanları, sonuçların insanlarda geçerli olup olmadığını görmek için daha fazla araştırma gerektiğini vurguluyor.
Ancak araştırmanın henüz erken aşamada olduğu ve bulguların fareler ile laboratuvar ortamında test edildiği hatırlatılıyor. Bilim insanları, bu sonuçların insanlarda da geçerli olup olmadığını görmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor. “Urokanaz içeren güneş kremleri” gibi ürünler için, klinik deneyler ve uzun vadeli araştırmaların tamamlanması gerekiyor.