Bakan Yılmaz Tunç, kamuoyunda tartışma yaratan tahliye iddialarıyla ilgili net açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi’nin “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen” kişilere yönelik düzenlemeyi iptal etmesinin ardından 200 kişinin tahliye edildiği 700 kişinin daha tahliye edileceği yönünde bazı iddialar gündeme gelmişti.
Bakan Tunç bu rakamların doğru olmadığını belirterek “Bu tür haberlerin kamuoyunda yanlış anlaşılmalara yol açmaması gerekir. Şehit ailelerini incitecek hiçbir adım söz konusu değildir” ifadelerini kullandı. Tahliyelerin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar doğrultusunda sadece suç ve ceza dengesi gözetilerek yapıldığını belirtti.
AYM Kararı Sonrası Hukuki Süreç Yeniden Şekillendi
Tunç, Anayasa Mahkemesi’nin kararının esas itibarıyla suçun bireyselliği ve ceza adaleti prensibiyle ilgili olduğuna vurgu yaptı. Daha önce yasa dışı gösterilere katılan bazı kişilerin yalnızca bu eylemleri nedeniyle bir terör örgütüyle doğrudan ilişkileri olmasa bile örgüt üyesi gibi cezalandırıldığını ifade etti.
AYM’nin bu yaklaşımı hukuka aykırı bularak iptal ettiğini belirten Tunç, “Yeni düzenleme yapılmadığı için mevcut durumda kişi yasa dışı eyleme katılmışsa bunun cezası ayrı örgüt üyeliği ise somut delillerle ispatlanmak zorunda. Her iki suçun birden yüklenmesi ceza dengesini zedeliyor” dedi.
“Terörsüz Türkiye” İçin Geri Sayım Başladı
Adalet Bakanı, terör örgütü PKK’nın silah bırakma sürecine dair de çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin 41 yıldır ülkenin büyümesini engelleyen ve binlerce şehide sebep olan terörle mücadelesinde tarihi bir noktaya geldiğini belirtti. Tunç, “Silahların susması terörün son bulması artık gerçek bir ihtimal. Devletimizin kurumları bu süreci tam bir koordinasyon içinde yürütüyor” diye konuştu.
Meclis’te kurulması planlanan komisyonla sürecin siyasi zeminde de ilerleyeceğini kaydeden Bakan Tunç, Türkiye’nin birlik içinde daha güçlü bir geleceğe yürüyeceğini vurguladı. “Etnik kökeni ne olursa olsun milletçe teröre karşı ortak duruş sergilememiz huzur dolu bir Türkiye’nin anahtarıdır” sözleriyle sürecin önemine işaret etti.