Ortadoğu’da gerilim her geçen gün artıyor. Dün Katar’ın başkenti Doha’yı hedef alan İsrail, bugün de Yemen’in başkenti Sana’ya hava saldırısı düzenledi. Yemen’deki İran destekli Husiler tarafından yapılan açıklamada İsrail savaş uçaklarının başkentteki çeşitli bölgeleri hedef aldığı ve hava savunma sistemlerinin anında karşılık verdiği bildirildi.
Husilerin açıklamasına göre saldırılar örgüte ait askeri kamplar ve kritik tesisleri kapsadı. Özellikle yakıt depolama alanlarının ve propaganda faaliyetlerinin yürütüldüğü merkezlerin hedef alınması dikkat çekti. Ancak bölgeden gelen ilk bilgilere göre saldırıda can kaybı veya maddi hasara dair net bir veri paylaşılmadı.
İsrail’in Operasyonları Bölgesel Dengeleri Sarsıyor
Son günlerde art arda gerçekleştirilen saldırılar İsrail’in bölgedeki askeri stratejisinin kapsamını gözler önüne seriyor. Önce Katar ardından Yemen’in hedef alınması İsrail’in yalnızca yakın çevresine değil daha geniş coğrafyaya da müdahalelerde bulunduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar bu saldırıların bölgede yeni bir güvenlik krizini tetikleyebileceği görüşünde birleşiyor.
Husilerin bölgede İran tarafından desteklenmesi saldırıların uluslararası boyutunu da güçlendiriyor. Ortadoğu’daki mevcut dengelerin özellikle Yemen üzerinden yeniden şekillenebileceği yorumları yapılıyor. İsrail’in hedef aldığı noktaların çoğunun askeri ve lojistik merkezler olması operasyonların yalnızca sembolik değil stratejik amaç taşıdığını gösteriyor.
Bölgeden Resmi Açıklama Bekleniyor
Saldırıya ilişkin ayrıntılı resmi açıklamanın önümüzdeki saatlerde yapılması bekleniyor. Husiler hava savunma sistemlerinin İsrail jetlerini engellemek için aktif olarak devreye girdiğini bazı bölgelerde ise karşı saldırı ihtimalinin değerlendirildiğini duyurdu.
Uluslararası kamuoyu ise yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor. Birleşmiş Milletler ve bölgesel aktörlerden henüz resmi bir tepki gelmezken saldırının ardından Ortadoğu’da yeni bir gerilimin fitilinin ateşlenmesinden endişe ediliyor. Özellikle enerji tesislerinin hedef alınması küresel petrol piyasaları açısından da risk unsuru olarak değerlendiriliyor.