Ankara’da kamu kurumlarına ait elektronik imzaların (e-imza) yasa dışı yollarla kopyalanarak sahte diploma ve sürücü belgesi üretildiği iddiasıyla yürütülen soruşturmada detaylar ortaya çıktı. Hazırlanan kapsamlı iddianamede 5 üniversiteden 53 kişinin adının geçtiği görülürken soruşturmanın kamu kurumlarının dijital güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğu dikkat çekti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmada Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) ait sistemlere TÜRKTRUST ve E-İMZATR üzerinden yetkisiz şekilde giriş yapıldığı belirlendi. Şüphelilerin elektronik imzaları kullanarak sahte mezuniyet belgeleri oluşturduğu, başarısız sürücü adaylarının sınav sonuçlarını manipüle ettiği ve tüm bu işlemler karşılığında 400 bin TL’ye kadar para talep ettiği ortaya çıktı.
Toplam 134 şüpheli hakkında düzenlenen iddianamede 16 kişi tutuklandı. Sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” “bilişim sistemine girme” ve “verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” suçlarından 6 ila 45 yıl arasında hapis cezaları isteniyor.
Depremde Ölen Avukatların Kayıtları Silinip Yerlerine Sahte Belgeler Eklendi
Soruşturmanın ikinci dalgası ise daha da çarpıcı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı, YÖK yetkilileri ve 14 farklı üniversitenin personeline ait e-imzaların yasa dışı yollarla kopyalandığı belirlendi. İddianamede 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybeden bazı avukatların diplomalarının sistemden silinerek yerlerine sahte isimlerin eklendiği belirtildi.
Hazırlanan ikinci iddianamede 65 kişi daha sanık olarak yer aldı. Suç örgütünün ayrıca 39 sahte diploma düzenleyerek sisteme yüklediği ve akademik kadrolara 400 usulsüz atama gerçekleştirdiği öne sürüldü.
Yüzlerce Akademisyen ve Aday Etkilendi
İfadelerde aralarında doçent ve profesör unvanına sahip kişilerin de bulunduğu çok sayıda kişinin bu sistem sayesinde usulsüz şekilde kadro aldıkları ortaya çıktı.
Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davalarda elektronik imza güvenliğine yönelik zafiyetlerin Türkiye’deki dijital sistemlerin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiği belirtiliyor. Olay hem yargı hem de akademi dünyasında büyük yankı uyandırdı.
