Ticaret Bakanlığı, Türkiye pazarına düşük fiyatlarla lastik satan altı ülkeye yönelik resmi bir soruşturma başlattı. Bakanlık tarafından hazırlanan “İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğe göre Çekya, Güney Kore, Macaristan, Sırbistan, Slovakya ve Hindistan menşeli kauçuktan üretilmiş yeni dış lastiklerin Türkiye’ye “normalin altında fiyatlarla” satıldığı tespit edildi.
Söz konusu ürünlerin ithalatında haksız rekabet yaratıldığına dair şüphelerin artması üzerine Ticaret Bakanlığı’na bağlı İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu devreye girdi. Yerli üreticiler tarafından desteklenen başvuruların ardından yapılan ön incelemelerde söz konusu ithalatın Türkiye’deki lastik üreticilerine ekonomik zarar verdiği yönünde bulgular elde edildi.
Hangi Ürünler Soruşturma Kapsamında?
Yayımlanan tebliğe göre soruşturma farklı kategorilerdeki lastik türlerini kapsıyor. Buna göre,
- Çekya, Güney Kore, Macaristan, Sırbistan ve Slovakya menşeli hafif ticari araç dış lastikleri
- Güney Kore ve Sırbistan menşeli ağır vasıta dış lastikleri
- Çekya ve Hindistan menşeli zirai araç dış lastikleri
“Muhtelif kauçuktan yeni dış lastikler” başlığı altında incelenecek. Bu ürün gruplarının Türkiye’ye maliyetinin çok altında fiyatlarla ihraç edilerek yerli üretim sektörüne zarar verdiği iddia ediliyor.
Ticaret Bakanlığı yapılan değerlendirmeler sonucunda soruşturma başlatmak için yeterli bilgi belge ve delilin bulunduğunu belirtti. Böylece söz konusu ülkelerden yapılan ithalatın Türkiye’deki lastik endüstrisine etkileri detaylı biçimde incelenecek.
Yerli Üreticilerden Destek ve Beklentiler
Yerli lastik üreticileri açılan bu soruşturmayı memnuniyetle karşıladı. Üreticiler uzun süredir düşük fiyatlı ithalat nedeniyle haksız rekabetle karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumun sektörde istihdam kaybına neden olduğunu dile getiriyordu.
Ticaret Bakanlığı soruşturma sonucunda damping yapıldığı tespit edilirse ilgili ülkelere karşı ek vergi veya önlem uygulanabileceğini belirtti. Bu adım Türkiye’nin yerli üretimi koruma politikalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Yetkililer sürecin şeffaf biçimde yürütüleceğini ve hem yerli sanayiyi hem de tüketici dengesini gözeten adımlar atılacağını vurguladı.