Suriye’de yıllardır süren iç savaşın ardından başlayan yeniden yapılanma süreci eğitimden ekonomiye kadar pek çok alanda somut sonuçlar vermeye başladı. Özellikle Şam, Halep ve Lazkiye gibi büyük şehirlerde okulların yeniden açılması ülkedeki normalleşme sürecinin önemli bir adımı olarak görülüyor.
Eğitim kurumlarının faaliyete geçmesi uzun süredir Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin de memleketlerine dönüşünü hızlandırdı. Yaşanan hareketlilik, Suriye’nin toplumsal yapısının güçlenmesinin yanı sıra bölgede umut veren bir atmosfer yarattı.
Konut Sektöründe Düşüş Sinyalleri
Türkiye’deki Suriyeli nüfusun geri dönüşü bazı şehirlerde konut piyasasını da etkiliyor. Özellikle Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa gibi Suriye sınırına yakın illerde kira fiyatlarında düşüşler gözlemlenmeye başlandı. Uzmanlar geri dönüşlerin devam etmesi halinde bu eğilimin daha da belirginleşeceğini öngörüyor.
Konut sektöründeki bu gelişme hem ev sahipleri hem de kiracılar açısından yeni bir denge sürecini beraberinde getiriyor. Gayrimenkul piyasasında oluşan bu değişim bölgesel ekonomiye de yeni fırsatlar sunuyor.
Türkiye’den Eğitime Stratejik Destek
Normalleşmenin temelini eğitim alanındaki atılımlar oluşturuyor. Türkiye, Suriye’de okul inşaatı mevcut binaların onarımı ve öğretmen eğitimi konularında önemli projeler yürütüyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen programlar Suriye’nin eğitim altyapısının güçlenmesine katkı sağlıyor. Temmuz 2025’te imzalanan Eğitim İş Birliği Protokolü kapsamında Halep’te bir Türk Okulu açılması için hazırlıklar devam ederken mesleki eğitim ve teknik okulların kurulması da gündemde. Bu çalışmalar sadece genç neslin eğitimine değil aynı zamanda ülkenin ekonomik kalkınmasına da ivme kazandırmayı hedefliyor.
Suriye’de barış ortamının pekişmesi ve sosyal hayatın yeniden canlanması bölge halkına yeni umutlar aşılıyor. Türkiye’nin bu süreçteki yapıcı rolü iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağları daha da güçlendiriyor. Geri dönüşlerin hızlanması ve konut piyasasındaki dengelerin değişmesi önümüzdeki dönemde hem Suriye hem de Türkiye için önemli ekonomik ve sosyal sonuçlar doğuracak gibi görünüyor.