AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda İsrail ile İran arasında artan gerginliğe ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Çelik, bölgede yaşanan askeri gelişmelerin sadece Hürmüz Boğazı’nın güvenliği açısından değil aynı zamanda nükleer bir felakete kapı aralayabileceği uyarısında bulundu.
“Nükleer Tesislere Yapılan Saldırılar Endişe Verici”
Çelik, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü operasyonların yanı sıra İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarına da dikkat çekerek bu eylemlerin sadece İran’ı değil tüm bölgeyi etkileyebilecek ciddi riskler doğurduğunu söyledi.
“İsrail’in İran’a yönelik bombardımanları nükleer tehlikeyi tetikleyebilir. Bu sadece askeri değil insani bir krizdir” diyen Çelik, bölge halklarının güvenliğini tehdit eden bu gelişmelere karşı uluslararası kamuoyunun sessiz kalmasını da eleştirdi.
“Hürmüz Boğazı Tartışması Gerçek Tehlikeyi Gölgede Bırakıyor”
Çelik, kamuoyunun ve bazı uluslararası çevrelerin Hürmüz Boğazı’nın olası kapatılmasını gündeme taşımasını eleştirerek asıl dikkatin nükleer tehlikeye çevrilmesi gerektiğini vurguladı.
“İran’ın nükleer altyapısı hedef alınırken felaketin eşiğine gelebiliriz. Ancak gündem sanki sadece Hürmüz Boğazı’nın ticari etkileriymiş gibi yansıtılıyor. Bu ciddi bir yanılgıdır” dedi. Ayrıca İsrail’in saldırgan tutumuna yönelik verilen tepkilerin zayıf ve çelişkili olduğunu belirtti.
“Uluslararası Hukuk ve BM Şartları Göz Ardı Ediliyor”
Ömer Çelik konuşmasında, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını uluslararası hukukun ihlali olarak tanımlayarak Birleşmiş Milletler sözleşmesine aykırı bir şekilde hareket edildiğini ifade etti. “İran’a yönelik haksız saldırılar karşısında sessiz kalınması kabul edilemez. Biz AK Parti olarak kimden gelirse gelsin hukuk dışı saldırılara karşıyız” diyen Çelik, İsrail’in son dönemde izlediği politikanın bölge barışı için tehdit oluşturduğunu söyledi.
MKYK toplantısında bu gelişmelerin detaylı biçimde ele alındığı ve Türkiye’nin bu konuda uluslararası platformlarda sesini yükseltmeye devam edeceği belirtildi.