Öğrenme İsteği, Alzheimer’a Karşı Koruma Sağlayabilir

alzheimer

Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles (UCLA) tarafından yürütülen yeni bir araştırma, yaşlılıkta merak duygusunu canlı tutmanın Alzheimer hastalığı ve diğer demans türlerine karşı koruyucu bir etki yaratabileceğini ortaya koydu. Araştırmanın sonuçları, bilim dünyasında merakın yaşla birlikte doğal olarak azaldığı yönündeki yaygın inancı sorgulatıyor.

Bilim insanları, öğrenmeye istekli kalan yaşlı bireylerin sadece zihinsel olarak aktif kalmadığını, aynı zamanda beyinlerini dejeneratif hastalıklara karşı daha dirençli hale getirdiklerini belirtiyor. UCLA’lı psikolog Alan Castel ve ekibinin PLOS One adlı dergide yayımladığı çalışmada, merakın bazı türlerinin yaş ilerledikçe azalmak yerine artabileceği vurgulanıyor.

Araştırma, yaşlılıkta durum merakının arttığını ortaya koydu.

Araştırmada, “özellik merakı” (kişinin genel ve sürekli merak düzeyi) ile “durum merakı” (belirli bir anda ortaya çıkan öğrenme isteği) arasındaki farklar ele alındı. 20 ile 84 yaş aralığında, ortalama yaşı 44 olan geniş bir katılımcı grubuyla yürütülen çalışmada, katılımcılar önce genel merak düzeylerini değerlendiren bir anketi doldurdu. Ardından, daha önce karşılaşmadıkları bilgi yarışması sorularına verdikleri tepkiler incelendi.

Elde edilen bulgular, yaşlılık döneminde özellikle “durum merakı”nın arttığını ortaya koydu. Bu artışın nedeni olarak, genç ve orta yaş dönemlerinde bilgiye daha pratik nedenlerle ihtiyaç duyulması, emeklilikle birlikte ise insanların daha çok kişisel ilgi alanlarına yönelmesi gösteriliyor. Bu da bireylerin belirli konularda daha yoğun bir öğrenme isteği duymasına yol açıyor.

Seçici öğrenme alışkanlığı, Alzheimer gibi hastalıklara karşı beyni güçlü tutabilir.

Dr. Castel, yaşla birlikte öğrenme isteğinin kaybolmadığını, aksine bireylerin neyi öğrenmek istediklerinde daha seçici hale geldiğini belirtiyor. Bu durumun, yaşlı bireylerin zihinsel keskinliğini korumada merakın önemli bir rol oynadığını gösterdiğini vurguluyor. Araştırma, yaşlandıkça merak duygusunun canlı tutulmasının yalnızca zihinsel canlılık değil, aynı zamanda nörolojik sağlık için de hayati önem taşıyabileceğine dikkat çekiyor.

Independent
Exit mobile version