Yaklaşık 6,5 milyon memur ve memur emeklisini doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kritik bir aşamaya geldi. 1 Ağustos’ta başlayan süreçte Memur-Sen ile Kamu İşveren Heyeti arasında yürütülen pazarlıklar zam oranı konusunda sonuçsuz kaldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan “Son sözü Kamu Görevlileri Hakem Kurulu söyleyecek” diyerek tartışmalara nokta koydu. Ancak memur sendikalarının tavrı görüşmelere farklı bir boyut kazandırdı.
“Hakem’e Gitmeyeceğiz”
Memur-Sen, görüşmelerde istediği oranda zam artışı sağlanamayınca Hakem Kurulu’na başvurmama kararı aldı. Konfederasyon yetkilileri Kurul’un işlevini “kamu işvereninin noterliği” olarak nitelendirdi. Bu sert çıkış kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ancak süreç ilerledikçe mutabakata varılan maddelerin akıbeti tartışma konusu oldu.
Memur-Sen’in Hakem sürecine katılmaması halinde üzerinde uzlaşılan 58 maddenin geçerliliğini yitirme riski doğdu.
“Üye Göndereceğiz”
Memur-Sen’den yapılan son açıklamada Hakem Kurulu’na üye gönderileceği duyuruldu. Açıklamada “Hakem’e katılmadığımız takdirde 58 maddenin geçersiz kalması ve önceki kazanımların belirsizliğe sürüklenmesi söz konusu olacaktır. Bu nedenle kamu görevlilerinin aleyhine olacak bir tabloya izin veremeyiz” denildi. Sendika sorumluluk gereği duygusal değil rasyonel bir yaklaşım sergilediklerini vurguladı.
Konfederasyon toplu sözleşmenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gitmesi halinde sonuçların öngörülemez olduğunu bu nedenle masada kalmanın zorunluluk haline geldiğini belirtti. Açıklamada “Bizim görevimiz kamu çalışanlarının kazanımlarını korumak ve yeni haklar eklemektir. Hakem Kurulu’nda da bu mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerine yer verildi.