Çekişmeli Boşanma Davaları 5 Yılı Aşıyor

çekişmeli boşanma

Türkiye’de boşanma oranları her yıl yükselirken çekişmeli boşanma davalarının tamamlanma süresi ortalama 5 yılı geçiyor. TÜİK verileri son bir yılda boşanmaların arttığını ortaya koyarken yargı sistemindeki yoğunluk ve iş yükü nedeniyle davaların bitmesi uzun yıllar alıyor.

Hukukçular bu sürecin yalnızca hukuki bir problem olmadığını aynı zamanda kadınlar ve çocuklar için ciddi psikolojik sonuçlar doğurduğunu vurguluyor. Aile içi huzursuzlukların yıllarca mahkeme salonlarına taşınması tarafların özel yaşamlarını adeta ipotek altına alıyor.

Uzayan Davalar Hak Kayıplarına Yol Açıyor

Avukat Canan Atabay uzun süren boşanma davalarının tarafları doğrudan etkilediğini belirterek “2015’te açtığımız bir dava 6 yıl sürdü. Müvekkilim evliliği resmen sona ermediği için birçok temel haktan yararlanamadı. Biz de uzun yargılama hakkı ve yeniden evlenme hakkının ihlali gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Ancak AYM kararlarının da yıllar alması çözümü daha da geciktiriyor” dedi.

Atabay’ın incelediği bazı dosyalarda boşanma sürecinin 17 yıla kadar uzadığına dikkat çekiliyor. Bu süreçte kararların taraflara tebliğ edilmemesi bile davaların ilerlemesini engelliyor.

Neden Bu Kadar Uzun Sürüyor?

Hukukçulara göre davaların uzamasının temelinde yapısal sorunlar bulunuyor. Aile mahkemelerinin sayısının yetersizliği hakimlerin aile hukuku alanında ihtisaslaşmamış olması ve yalnızca aile davalarına bakan uzman hakimlerin bulunmaması süreci yavaşlatıyor. Ayrıca mahkemelerde görevli personel eksikliği duruşmaların aylar sonrasına verilmesi ve en basit dosyaların bile yıllara yayılması en önemli sebepler arasında.

Bunun yanında eskiden yalnızca nafaka ve tazminat yönünden üst mahkemeye gidilirken artık boşanma kararının da istinaf ve Yargıtay’a taşınması davaların bitişini yıllarca geciktiriyor.

Psikolojik Etkiler Göz Ardı Edilmiyor

Uzmanlar uzun süren davaların özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde ciddi psikolojik baskı yarattığını ifade ediyor. Belirsizlik ortamı aile üyelerinde güven kaybına, depresyona ve sosyal uyum sorunlarına neden oluyor.

Çocukların eğitim hayatı ve ruhsal gelişimi de bu süreçten olumsuz etkileniyor. Hukukçular aile mahkemelerinin güçlendirilmesi uzman hakimlerin görevlendirilmesi ve yargı süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini belirtiyor.

MİLLİYET
Exit mobile version